Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'nda Konuştu

"Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram, ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır" "Biz, binlerce evladını PKK terörüne kurban vermiş, bir dönem en parlak çocuklarını FETÖ'ye kaptırmış, DEAŞ saldırılarında yüzlerce vatandaşını kaybetmiş bir milletiz. Ülkemizin bir daha benzer dramlar, benzer ihanetler, benzer kalleşlikler yaşamasına asla izin veremeyiz"

GÜNCEL
Giriş Tarihi : 31-10-2022 16:40   Güncelleme : 31-10-2022 16:41
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'nda Konuştu

  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram, ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu'nda düzenlenen İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'nda konuştu.

Aile kurumuyla ilgili, Diyanet İşleri Başkanlığının 140 bini aşan personeline büyük iş düştüğünü belirten Erdoğan, sadece camide mihraptan değil, minberden de her cuma aile konusunun işlenmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, din görevlilerinin çağrısının, özellikle aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik en önemli nasihat mekanizması olacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Güçlü aile, güçlü millet. Güçlü aileleri kurduğumuz anda milletimiz daha da güçlenecektir. Ama bu sapkın ilişkiler ki bugün öğrendim, mesela Meksika'da tamamıyla bu sapkın süreç yasal olarak zemine oturtulmuş, ülkemizde de bu çalışmayı yürütenler var ama bu çalışmaların karşısında bizler sonuna kadar dimdik duracağız ve bu Müslüman topluluğu birilerine yedirmeyeceğiz. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki akıl, vicdan, feraset sahibi tüm milletvekillerimizin de güçlü desteğiyle bu hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum."

- "Hiçbir sebep, masum sivilleri katletmenin mazereti olamaz"

Mesuliyet bilincine sahip olduğu için "eşrefi mahlukat" sayılan insanın, tüm varlıklara karşı sorumluluğu bulunduğunu söyleyen Erdoğan, hiçbir müminin "Başkasından bana ne" diyemeyeceğini, dünyadaki zulüm ve kötülüklere kayıtsız kalamayacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her müminin, eliyle, diliyle ve kalbiyle kararlı şekilde kötülükle mücadele etmekle sorumlu olduğunu bildirerek, şunları söyledi:

"Yakın çevremizden başlayarak iyiliğin, adaletin, merhametin, şefkatin ve muhabbetin hakim olması için çalışmak zorundayız. Bunu da her hususta olduğu gibi dinimizin emirleri ve Peygamberimizin kutlu tavsiyeleri doğrultusunda yapmamız gerekiyor. Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz, 'Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.' buyuruyor. Biz de İslamiyet'in güzelliğini, insan fıtratına uygunluğunu, insanın yegane kurtuluş yolu olduğunu anlatırken bu tavsiyeye sıkı sıkıya sarılmalıyız. Zorluk çıkarmak için değil, kolaylık göstermek için gönderilen bir ümmet olarak daima sevginin, muhabbetin, şefkatin dilini kullanmalıyız. Çünkü bizim geleneğimizde usulsüzlüğün sonucu vusulsüzlüktür. Niyet ne kadar sahih olursa olsun, şayet usulde ve metotta sorun varsa hedefe ulaşmak mümkün değildir. Gayriislami, gayriinsani ve gayriahlaki yol ve yöntemlerle İslam'a hizmet edilmez, İslam davası güdülemez. Hiçbir sebep masum sivilleri, okula giden çocukları, camide namaz kılan insanları katletmenin mazereti olamaz."

-"Türkiye, Somali halkının yanında olmayı sürdürecektir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali'nin başkenti Mogadişu'da meydana gelen terör saldırısını lanetleyerek, "Somali'de 100'ü aşkın kardeşimizin hayatına mal olan hain terör saldırısının faillerinin ne İslam'la ne Müslümanlıkla ne şeriatla ne de insanlıkla bağı kesinlikle yoktur." dedi.

Saldırıda vefat edenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve Somali halkına başsağlığı dileyen Erdoğan, Türkiye'nin, en zor günlerinde Somali halkının yanında olmayı sürdüreceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu.

"Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram, ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır. Emperyalistlerin içimize sızdırdığı truva atları hükmündeki bu alçaklar, ruhunu şeytana satmış, insanlıkla tüm bağını koparmış vahşilerdir. İslam dünyasını kan ve gözyaşına boğan bu katil sürüleriyle mücadele etmek sadece güvenlik kuvvetlerinin değil, başta hocalarımız ve alimlerimiz olmak üzere hepimizin ortak sorumluluğudur. Biz, binlerce evladını PKK terörüne kurban vermiş, bir dönem en parlak çocuklarını FETÖ'ye kaptırmış, DEAŞ saldırılarında yüzlerce vatandaşını kaybetmiş bir milletiz. Ülkemizin bir daha benzer dramlar, benzer ihanetler, benzer kalleşlikler yaşamasına asla izin veremeyiz.

Bunlarla birlikte zararlı alışkanlıkların pençesinde kıvranan içki, kumar fuhuş, uyuşturucu girdabında sürüklenen gençlerimizin acısı da yine bizim acımızdır. Elinden tutamadığımız, imdadına koşamadığımız, yanında olamadığımız, İslam'ın kurtuluş mesajlarını doğru şekilde ulaştıramadığımız her bir gencimizin vebali hepimizin üzerindedir. Bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığımızın eğitim, sosyal ve kültürel içerikli din hizmetlerini genişletmesini takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Başkanlığımız camilerde yürüttüğü hizmetler yanında gençler, engelliler, mülteciler, şiddet mağdurları, madde bağımlıları ve daha pek çok kesime yönelik hayırlı çalışmalara imza atıyor."

- "4-6 yaş Kur'an kurslarını çok değerli buluyorum"

Diyanet'in özellikle 4-6 yaş Kur'an kurslarını, çocukların İslam inancı ve ahlakıyla erken yaşlarda tanışması bakımından çok değerli bulduğunu dile getiren Erdoğan, "Kimi hadsizler, kimi kendini bilmezler, 'Orta Çağ zihniyeti' diyerek güya aşağılamaya çalışsa da milletimiz bu eğitim yuvalarına adeta gözü gibi bakıyor, bunu böyle bilesiniz. Biz bu hadsizlere bakmayacağız, tam aksine 4-6 yaş grubu bu yavrularımızı en güzel şekilde yetiştirmek suretiyle tarihe nazar edeceğiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet teşkilatının son dönemde birileri tarafından daha sık hedefe konulduğunu, bunu, yapılan doğru işlerin bir hasılası olarak gördüğünü ifade etti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sizler hademe-i hayrat olarak millete karşı görevinizi hakkıyla yaptıkça varlık gayesi milletin inancına, ahlakına, ezanına düşmanlık olanlar elbette rahatsızlık duyacaklar. İçlerindeki kini ve nefreti kusmak için fırsat kollayan bir avuç kendini bilmezin eleştirileri sizi yollarınızdan alıkoymamalıdır. Her birinizden, kınayıcının kınamasına aldırmadan hakkı söylemeye, hakikati anlatmaya devam etmenizi bekliyorum. Rabb'im yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum."

Konuşmaların ardından, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Erdoğan'a, Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ve günümüze ulaşan ilk mushafların incelendiği "Mesahif-i Kadime" eserini takdim etti.

(Bitti)

 

 

 

 

(AA) 

Hamit Yiğit GeçerHamit Yiğit Geçer

YORUMLAR
ÇOK OKUNANLAR